Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından, İskandinav ülkeleri sırayla NATO’nun kapısını çalmaya başladı. Onlarca yıl “askeri olarak tarafsız ve bağlantısızlık doktrinini” izleyen iki ülkenin, NATO adımından duyduğu rahatsızlığı dile getiren ilk ülke ise Türkiye oldu. Peki bu iki ülkenin NATO’ya katılımı neden bu kadar önemli? 70 yıl sonra neden iki ülke de NATO’ya katılım için harekete geçti? Rusya bu duruma ne diyor? İşte 5 Soruda İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği….
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Rusya’ya komşu olan ülkelerde yalnızca askeri değil diplomatik bir hareketlilik de yaşanıyor. Dün, Finlandiya, resmi olarak NATO’ya başvuracaklarını açıkladı. Rusya ile yaklaşık 1300 kilometrelik sınırı bulunan Finlandiya’nın bu kararının ardından İsveç’ten de resmi başvuru sinyalleri geldi.
Peki bu NATO sevdası nasıl başladı? Yıllardır Rusya ile dengeli ilişkiler yürüten İskandinav ülkeleri ne oldu da bir anda NATO’ya katılmak istedi? Rusya bu duruma ne diyor? İsveç ve Finlandiya’nın katılımı NATO için ne anlama geliyor? Türkiye bu duruma neden tepki gösterdi? Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım süreciyle ilgili merak edilenleri derledik.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO adımı nasıl başladı?
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından onlarca yıldır tarafsızlığa ile övünen İsveç ve Finlandiya, 5’inci madde ile özdeşleşmiş bu birliğe katılarak, daha güvende olup olmayacakları üzerinde yeniden düşünmeye başladı. (NATO’nun 5’inci maddesi, üye ülkeye yapılan saldırıyı, tüm ittifaka yapılmış sayıyor) Öyle ki, Finlandiya’da geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma, ülkenin yüzde 62’sinin birliğe katılma tarafında olduğunu gösterdi.
Finlandiya’nın Rusya ile hiçbir toprak anlaşması yok, ancak Kırım’ın ilhakından bu yana NATO’ya yakınlaşan Finlandiya, giderek Rusya’nın belirsiz tavrından daha çok endişe duyuyor ve toprak bütünlüğünü korumanın en büyük yolunun NATO kalkanına sığınmak olduğuna inanıyor.
İsveç de Finlandiya ile benzer görüşte. Başbakanı Magdalena Andersson, İsveç’in NATO üyeliğiyle birlikte gelecek resmi güvenlik garantilerine ihtiyacı olduğunu söyledi. İsveç Başbakanı, partisinin başvuru sürecini Finlandiya ile paralel yürütmek istediğini vurguladı. Tarihinde ilk kez İsveç askeri tarafsız konumundan uzaklaştı. 73 yıldır NATO karşıtı olan iktidar partisi tavrını değiştirdi.
Ancak bu noktada iki ülkeyi ayıran çok temel bir konu var. O da sınır paylaşımı. Çünkü, Finlandiya coğrafi olarak da Rusya ile en uzun sınırı paylaşıyor. Bu pozisyon, NATO’nun savunması noktasında çok önemli bir boşluğu dolduruyor ve Rusya ile birliğin sınırını iki katına çıkarıyor. Putin’e “bağımsız bir ülkeyi işgal etmenin neredeyse tüm Avrupa’yı birleştirdiği” sinyalini gönderiyor.
Ancak İsveç için durum daha farklı. Çünkü İsveç’in Rusya ile sınırı bulunmuyor. Bu yüzdendir ki, Finlandiya İsveç’e göre NATO adımlarını daha hızlı attı. Moskova’dan gelen tehditlere karşı İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, “tepki olarak konvansiyonel bir askeri saldırıya uğramayacağımızı tahmin ediyoruz” dedi. Finlandiya da, Rusya’nın uyarılarına rağmen, bir kez NATO kalkanı altına girerse, Rusya’nın daha fazla ileri gidemeyeceğine inanıyor.
Aynı zamanda, Finlandiya hali hazırda NATO ile askeri operasyonlar yürütüyor. Öyle ki, İngiliz tank birlikleri ile Fin zırhlı birlikleri yakında zaman önce birlikte tatbikat yaptı. Tatbikata Litvanya, Estonya ve ABD birlikleri de katıldı.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı ne anlama geliyor?
Daha önceden de belirttiğimiz gibi Finlandiya’nın Rusya ile uzun bir sınıra sahip olması, Putin’e NATO’nun sınıra dayandığı ve birliği güçlendirdiği mesajı veriyor.
Bölgesel düzeyde bakıldığında, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı, Baltık Denizi’ni bir tür “NATO gölü” yapacağı için de oldukça önemli. Bu durumda, Baltık gölü Rusya ve NATO üyesi ülkeler tarafından çevrelenecek. Bu gelişme bu iki ülke kadar, NATO’ya da Baltık ülkelerini daha iyi savunma olanağı vermesi açısından da bir dönüm noktası olacak.
Ayrıca Finlandiya’nın halihazırda 19 bin 250, İsveç’in ise 14 bin 600 aktif askeri bulunuyor.
Ancak kuzey cephesindeki bu genişleme, Rusya’nın güvenliğine varoluşsal bir tehdit olduğunu düşünmesi halinde nasıl sonuçlar doğurur bunu şimdiden kestirmek pek mümkün değil…
Rusya bu duruma ne diyor?
Rusya ya da daha açık ifadeyle Putin, NATO’yu bir savunma ittifakı olarak görmek yerine Rusya’nın güvenliğine bir tehdit unsuru olduğunu düşünüyor. Putin, 24 Şubat’ta askerlerini Ukrayna’ya göndermeden kısa süre önce, Avrupa güvenlik haritasının yeniden çizilmesini talep etti. NATO birliklerinin Avrupa’nın doğusundan çekilmesini istedi ve yeni ülkelerin de birliğe alınmamasında ısrar etti. Rusya lideri Putin, Finlandiya’nın NATO’ya katılmasının ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini ifade etti.
Kremlin’den de benzer tepkiler yükseldi. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Finlandiya’nın NATO’ya girmesinin Rusya için “kesin” bir tehdit oluşturduğunu söyledi. NATO’nun genişlemesinin bölgeye istikrar sağlamadığını, bu durumdan rahatsız olduklarını vurguladı.
Türkiye bu duruma ne diyor?
NATO’nun en büyük 5’inci ordusuna sahip Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın katılımıyla ilgili endişeleri bulunuyor. Bunu daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da sık sık dile getirdi. İskandinav ülkelerini “terör örgütlerinin misafirhanesi” olarak niteledi.
Çavuşoğlu, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki görüşlerimizi, neden karşı olduğumuzu açık şekilde söyledik. NATO’nun genişlemesine karşı olduğumuz için değil, teröre destek veren ülkelerin müttefik olmaması gerektiğine inandığımız için karşıyız.” dedi. İsveç ve Finlandiya’yı başta PKK olmak üzere terör örgütlerine destekle suçladı. Birlikten ‘bu sorunu çözeriz’, ‘Türkiye’yi anlıyoruz’, ‘birlikte her şeyi aşarız’ minvalinde açıklamalar geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı ise Erdoğan’ın gündeme getirdiği bu sorunlarla ilgili görüşmeye hazır olduklarını açıkladı, ılımlı konuştu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin dile getirdiği endişeleri üyelik sürecini geciktirmeyecek şekilde ele alabileceğimizden eminim” dedi. Türkiye’nin amacının İskandinav ülkelerinin birliğe girişini engellemek olmadığını söyledi.
Uluslararası toplum nasıl karşıladı?
Finlandiya’nın NATO kararı Avrupa’da mutluluk yarattı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fin hükümetinin ortak açıklamasını anında destekleyen açıklamalar yayınladı. ABD, Türkiye’yi de hesaba kattı ‘fikir birliğine varacağımızdan eminim’ dedi, NATO’nun daha da güçleneceği mesajını verdi. Romanya, Hırvatistan, Lüksemburg gibi Avrupa ülkelerinin Dışişleri Bakanları da bu açıklamalara destek oldu.